Yargıtay, ihanetten şüphelenen kocanın, eve yerleştirdiği cihazla eşini dinlemesine hak verdi
Boşanma davasında ses kayıtlarını delil kabul eden Yargıtay ?Sadakat de yükümlülüktür? dedi

Yargıtay?ın ilginç kararına konu olay İstanbul?da yaşandı. Aldatıldığından şüphelenen koca, eve yerleştirdiği cihazla eşini dinledi. Boşanma davasına ses kayıtlarını da delil olarak sundu. Pendik Aile Mahkemesi, kayıtların eşin özel hayatının gizliliği ihlal edilerek, elde edildiğini ve delil olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu kararı bozdu.Yargıtay?ın gerekçesi şöyle: Sunulan delil eşlerin birlikte yaşadığı konutta elde edilmiştir. Bilirkişi incelemesinde kayıtların orijinal olduğu tespit edilmiştir. Kuşkusuz, Anayasa?ya göre özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Ancak evlilikte eşlerin birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur. Yargıtay evlilikte özel yaşamın nasıl olacağını da şöyle tanımladı: Evlilikte, eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp, aile yaşam alanıdır. Evliliğin, yasal yükümlülük alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, sadakatten kuşkulanan davacının eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmayan davranışları tespit etmesi özel hayatın gizliliğini ihlal etmez. Delilin elde edilişinde hukuka aykırılıktan söz edilemez. Delillerle davalı-davacının meşru olmayan bir amaç için karşı cins de dahil olmak üzere arkadaşlarını konuta aldığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerçekleşmiştir. Davacı davasında haklıdır. Bu koşullar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın kanunen mümkün görülmemesine, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır. Yerel mahkeme, bozma kararına uyarsa, aldatıldığından şüphelenen eşlerin yasadışı yollarla yapacakları dinlemeler, boşanmada delil olarak kabul edilecek.

Prof. Ülkü Azrak: KARAR DOĞRU

YargItay?In kararı ilk bakışta hukuka aykırı gibi görünse de, doğru bir karar. Çünkü evlilik birliğinin gerçekleştiği ev ortamı özel değil, ortak yaşam alanıdır. Aldatıldığını düşünen bir eşin, kendisine de ait olan bir alana ses kayıt cihazı koyması, diğer eşin özel yaşamını ihlal olarak değerlendirilemez. Ancak bu karar, evlilik dışındaki hukuka aykırı dinlemeler için dayanak oluşturmaz, emsal teşkil etmez.

Prof. Nur Centel: TEHLİKELİ

Hukuk mantığına aykırı değil. Ancak bu kararı tehlikeli buluyorum. Çünkü karardan hareketle hukukdışı dinlemelere zemin hazırlanabilir. Birileri kalkıp, ?haklı bir gerekçeye dayanıyorsa izinsiz dinleme yapılır? diyebilirler. Yargıtay?ın kararı, aile dışından üçüncü bir şahsa dinleme yolunun açmamıştır. Acaba gizli dinlemeyi yapan kadın olsaydı Yargıtay yine aynı kararı verir miydi?